26 Nisan 2011 Salı

Tuz Lambaları

Benim de artık tuz lambam var, oh la laa!:) 10 gündür evimizde gece gündüz demeden yanıyorlar. Emre'yle geyiğimiz oldu: "Hadi eve gidelim de negatif iyon alıp rahatlayalım." şeklinde:)
Uzunca bir süredir aklımda vardı zaten bir tuz lambası almak ama gidince dayanamayıp 2 tuz lambası, bir de  tuz mumluk aldım. Lambaların birini salona (televizyon, dvd, ses sistemi ve bilimum lambaların olduğu yoğun bir elektrikli alet odası olması sebebiyle), diğerini de yatak odasına koydum. Mumluğum da çalışma odasında bilgisayar ekranının yanında yerini aldı.
"İyi hoş da nedir bu tuz lambası?" diyorsunuz biliyorum:) Valla benim de aklıma ne zaman, nereden girdi bilmiyorum ki aslında bu tarz şeylere oldukça şüpheyle yaklaşırım. İlk duyduğumda da "Tuz lambaları eksi iyon mu yayıyormuş? Hee tabi tabi, dikiz aynasına da CD asınca radara yakalanmıyorsun." gibi sarkastik bir yaklaşım içine girmiştim:) Ama sonra okuyup araştırınca işin iç yüzünü öğrendim. Özet olarak şöyle diyebilirim: Doğada bulunan negatif ve pozitif iyonlar (bu bildiğimiz elektriklenmeye sebep olan zımbırtı) belli bi dengede bulunmakta. Ama bizim içinde bulunduğumuz modern yaşamın bir getirisi olarak etrafımız bir sürü elektronik aletle çevrili ve bu durum ortamdaki pozitif iyonları inanılmaz biçimde artırmakta. Pozitif iyonunsa insan vücudu üzerinde çeşitli olumsuz etkileri var. Uzun uzun yazmayacağım nitekim Genetik Bilimi sitesinde negatif ve pozitif iyonlara dair çok güzel bir yazı  bulunmakta,  okumak isteyenler buraya tıklayabilir.
İnternette biraz araştırıp da tek parça kaya tuzlarının içlerinin oyulup lambaya dönüştürüldüğünü ve bunların da ısıyla beraber ciddi anlamda negatif iyon yaydığını, bununla ilgili çeşitli deneyler yapıldığını da gördükten sonra kafaya koydum almayı. Bir arkadaşım bir süredir çocuklarının odasında kullandığını ve uyku problemi yaşayan minik oğlunun uyku düzeninin normale döndüğünü söyleyince "Derya kızım, git al artık!" dedim kendi kendime. Önce bi "google"ladım, tuz lambası satan bir sürü site çıktı karşıma. Kimi gerçek Himalaya Tuz Lambası sattığını iddia ediyor, kimi de Çankırı'dan çıkan kaya tuzundan yapmış lambayı. Hangisi daha iyidir diye soracak olursanız bir şey diyemem fakat sonuçta önemli olan kaya tuzu bence, dolayısıyla Himalaya veya Çankırı olması bence pek önemli olmasa gerek. Sonuç olarak kaya tuzu denilen mineral her nerede olursa olsun milyonlarca yılda oluşmuş. Her ne kadar benimkiler Himalaya tuz lambası olsa da, gittiğim yer Çankırı tuz lambası satıyor olsaydı, ondan alıp gelirdim.
Önce internetten almak üzereyken bi ara sitenin birinde Kadıköy'de bir dükkanları olduğunu görünce gidip kendim alayım o zaman dedim. "Kendi ellerimle seçeyim lambamı. Sonra bi yalayayım, hakikaten tuz mu değil mi?:P"
Bu arada araştırırken bazı ülkelerde depresyon hastalarına tuz lambası almalarını önerdiklerini, kimi otellerde  duvarları tamamen kaya tuzuyla kaplanmış "tuz odaları" oluşturduklarını ve bu odalarda çeşitli bağırsak, sindirim, solunum hastalığından muzdarip kişilerin belirli sürelerde kaldıklarını da öğrendim. Hatta şu "iyonizer" saç düzleştiricileri, klimalar vb. şeylerin kaya tuzunun yaydığı negatif iyondan esinlenilerek üretildiğini bile okudum bir yerlerde. "Vay be, şu tuz nelere kadirmiş?"dedim.
Sonuç olarak artık negatif iyonunu mütemadiyen alan huzurlu bir bünyeyim. Ha ha haay, çatlasın düşmanlar, benim de artık bir tuz lambam var:P
D
Not: Giderayak bir kaç da link vereyim;
Negatif iyonun insana etkileri: buraya tıkla.
Tuz lambalarının faydaları: buraya tıkla.

 
Copyright © 2010 Ekim Hasadı. All rights reserved.
Blogger Template by