İyi de güzel kardeşim, sen ömründe kaç defa tarla işinde çalıştın, bırak sağmayı-kaç ineğe dokundun( sıfır!!!), kaç tavuk besledin dersen şöyle bi cevap verebilirim; "Dedemlerin köyünde üzüm hasadı zamanı yakınlardaki erik ağacına çıkıp tüm gün erik yiyip midemi bozmuşluğum vardır(Çekirdekleri de bağda onun bunun kafasına atıp eğlenirdim), ha bi de ortaokuldayken 2 tane muhabbet kuşum vardı, biri konuşuyordu bile!"
Annemin nedense ben birşeylerden bahsedince genellikle kullandığı bi deyim var "Bekara karı boşamak kolay gelir." diye. E bunu sık sık yineleyince bozulmaya başlıyor tabi insan ister istemez. Kendimi ordan oraya atıp tutan ama icraata geldi mi bişey beceremeyen palavracılar gibi hissetmeye başladım.
Dolayısıyla ben de bi karar verdim! Ekolojik Çiftlik deneyimleyeceğim!
1-2 sene önce denk gelmiştim bu Eko-Çiftlik mevzusuna. O zamanlar da bayağı ilgimi çekmişti, sanırım bi gazeteydi, gidenlerle röportaj yapılmıştı, ondan az bi zaman sonra da televizyonda rastladım-muhtemelen TRT'ydi- "Pastoral Vadi" deki doğal yaşamdan bahsediyor, yapılan etkinlikleri, konaklayan gönülleri gösteriyordu. O zaman aklımda yer etmişti, "Bir gün mutlaka.." diye.
Şimdi bu Ekolojik Çiftlik nedir ne değildir diye soracak olursanız kısaca şöyle açıklanabilir sanırım: Yurt çapında Ekolojik/Doğal/Organik Tarım yapan çiftlikler ile Türkiye'nin en büyük Ekolojik Yaşam destekçisi Buğday Derneği'nin ortaklaşa yürüttüğü bir proje.
Bu çiftliklere bir takım insanlar gönüllü ya da konuk olarak gidip, orada bir süre zaman geçiriyor. Gönüllü olduğunda konaklama ve yemeğe para vermiyor, o çiftlikteki işlere yardım ediyorsun.( her çiftlikte farklı işler mevcut) Konuk olarak kalacaksan da cüzi bir miktar verip orada kalıyorsun. Olay bundan ibaret.
Buğday Derneği websitesinde şöyle ifadeler yer alıyor bu projeyle ilgili:
Amaçları
- Ekolojik yaşam hareketinin içerisindeki gruplar ve bireyler arasındaki iletişimi güçlendirmesi.
- Ekolojik üretimin öncelikle kırsal nüfus için, doğal döngülerle dost, sürekli bir yaşamsal kaynak oluşturması yönünde sağlıklı örneklerin oluşturulması.
- Şehirde yaşayan insanların ekolojik çiftliklerdeki yaşamı deneyimleyerek, ekolojik yaşam ile ilgili sorumluluklarını içselleştirmesi ve böylece günlük yaşamında daha fazla uygulamaya sokması.
- Tüketici ve üretici faaliyetlerinde ilk elden ekolojik yöntem, deneyim ve bilgi paylaşımı
- Doğa dostu üretim ve tüketim modellerinin desteklenmesi yoluyla, toprak, hava su kalitesinin, biyolojik çeşitliliğin, iklimlerin ve diğer doğal döngülerin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine katkı.
Ben de "Yemiş de toplarım, inek de sağarım(yavaş geel!:D)" gazıyla bu Eko çiftliklerden birine katılmaya karar verdim. Muhtemelen temmuz ayı içinde gitmeyi planlıyorum.. Tabi ki "Bir elin nesi var iki elin sesi var." lafını hatırlatarak bana katılmak isteyen olursa süpper olur diye de düşünmekteyim:))
Geçtur ve Buğday Derneği sitelerinde "ta-tu-ta eko çiftlikleri" hakkında ayrıntılı bilgi de mevcut. İncelemek isterseniz diye buyrun bunlar da linkleri:
Gençtur'un Ta-tu-ta sayfası: http://www.genctur.com/kp/yik/
Buğday Derneği'nin tatuta kılavuzu: http://www.bugday.org/tatuta/
Tüm Çiftliklerin Listesi: http://www.bugday.org/tatuta/
Herkese sevgiler!
D